Karbohidratlar
Genel özellikleri
-Yapılarında C, H, ve O atomu bulunur. Bazıları azot atomu da
bulundurabilir.
-Genel formülleri (CH2O)n şeklindedir.
-Bitkiler tarafından fotosentez ile üretilirler.
-Fazlası yağa dönüştürülerek vücutta depolandığı için kilo
almaya sebep olabilir.
-Monomerleri arasında glikozit Bağı taşırlar.
-Genel Görevleri:
-Canlılar tarafından 1. Sırada enerji verici olarak
kullanılırlar.
-Nükleik asitlerin (DNA, RNA) ve ATP’nin yapısına katılırlar.
-Lipit ve proteinlerle birleşerek hücre zarının yapısına
katılırlar.
-Bakteri, arke, mantar ve bitkilerde bulunan hücre çeperlerinin
yapısına katılırlar.

1. Monosakkaritler
(basit şekerler)
Genel
özellikleri:
-Karbonhidratların monomerleri; yani en küçük yapı birimleridir.
-Hücre zarından geçebilecek büyüklüktedir.
-Daha küçük şekerlere hidroliz ile parçalanamazlar. Yıkımları
hücresel solunum veya fermantasyon ile olabilir.
-Yapılarında glikozit bağı bulunmaz.
-Karbon sayısı üç ile sekiz arasında değişir.
-Suda çözünür ve tatlıdır.
-Üretimleri; fotosentez ve kemosentez ile olabilir.
-Özellikleri korunarak hücrelerde depolanamazlar.
Biyolojik Açıdan Önemli
Monosakkaritler
a) Pentozlar: Beş karbonlu monosakkaritlerdir.
Riboz ve deoksiriboz şekerleri biyolojik açıdan oldukça önemli olan pentozlardır.
-Riboz şekeri RNA (ribonükleik asit) ATP (enerjinin temel molekülü), NAD ve FAD (elektron taşıyıcı
koenzimler) gibi moleküllerinin yapısında bulunur.
-Deoksiriboz şekeri ise DNA
(deoksiribonükleik asit) molekülünün yapısında bulunur.
Riboz ve
Deoksiriboz, enerji verici olarak kullanılmazlar, yapısal
karbonhidratlardır.
|
-Riboz ile deoksiriboz şekerleri arasındaki en önemli yapısal farklılık deoksiribozda bir oksijen atomunun bulunmamasıdır.
|
 |
b) HeksozLar: Altı karbonlu
monosakkaritlerdir. Canlılarda en çok üretilen ve kullanılan heksoz
çeşitleri; glikoz, fruktoz ve galaktozdur.

Glikozun yapısı
Fruktozun yapısı Galaktozun yapısı
Glikoz,
fruktoz ve galaktozun kapalı formülleri (C6H12O6)
aynıdır. Anacak atomları farklı düzenlenmiştir. Bundan dolayı birbirinin
yapısal izomerleridir.
|
a) Glikoz (Kan Şekeri, Üzüm Şekeri):
Canlıların enerji ihtiyaçları için en çok kullanılan monosakkarittir.
-Glikoz sinir hücrelerinin temel ATP kaynağıdır.
-Glikoz hücrelerde O2’li solunum ile su ve CO2’e
kadar parçalanarak enerji elde edilir.
-Bitkiler üretir, insan ve hayvanlar hazır alır.
-Fazla glikoz yağa dönüştürülüp depolanarak aşırı şişmanlığa
(obezite) neden olabilir.
-Birçok disakkarit ve polisakkaritlerin yapısına katılır.
-Fazlası hayvanlarda
glikojen, bitkilerde nişasta formunda depolanır, gerekli olduğu durumlarda hidroliz
tepkimeleriyle tekrar oluşturulur.
-Glikoz proteinlerle birleşerek glikoproteini, lipitlerle
birleşerek glikolipiti oluşturur. Bu şekilde yapı maddesi olarak hücre
zarının yapısına karılır.
b. Fruktoz (Meyve şekeri): Meyvelerde,
balda ve bazı sebzelerde doğal olarak bulunur. Tatlılık derecesi en yüksek
olan şekerdir. Glikozdan daha tatlı olması ve kullanıldığı ürünün raf ömrünü
uzatması gibi özellikleri nedeniyle gıda endüstrisi tarafından tercih edilen
bir monosakkarittir.
c) Galaktoz (süt şekeri): Süt ve
süt ürünlerinde fazlaca bulunur. Şeker pancarında, bazı bitkilerden elde
edilen reçinelerde de bulunur. Tatlı olmaması sebebiyle gıda
ürünlerinde galaktozun kullanımı sınırlıdır.
Hücrelerde glikoza dönüştürülerek enerji verici tepkimelerde
kullanılır.
Basit şekerlerin
karbon iskeletleri amino asit ve yağ asitleri gibi küçük organik
moleküllerin sentezlenmesi için hammadde olarak da iş görürler.
|
2. Disakkaritler (Çifte
şeker)
-İki
molekül monosakkaritin dehidrasyonu sonucunda üretilir. Bu sırada bir
glikozit bağı kurulur, bir molekül su açığa çıkar.

-Hücre zarından doğrudan geçemezler.
-Sindirilmeden kana karışamazlar.
-Canlarda en çok bulunan disakkaritler: Maltoz (Arpa
şekeri), sakkaroz=sükroz (çay şekeri), ve laktoz (Süt şekeri) dir.
a) Maltoz: İki molekül glikozun bir
glikozit bağı ile bağlanması sonucu oluşur. Bir molekül su açığa çıkar. Bitkisel kaynakladır. Arpa
tohumlarında bulunur.

b) Sükroz (sakkaroz)= (Çay şekeri) : En yaygın disakarittir. Şeker pancarı ve şeker kamışının yapısında bulunur. Bir molekül
glikoz ile bir molekül fruktozun bir glikozit bağı ile bağlanması sonucu
oluşur. Bir molekül açığa çıkar.

c) Laktoz (Süt şekeri): Bir molekül glikoz ile
bir molekül galaktozun bir glikozit bağı ile bağlanması sonucu oluşur. Bir
molekül su açığa çıkar. Memeli hayvanların sütünde
bulunur. Yavrular için karbonhidrat kaynağıdır.

-Maltoz ve sükroz bitkisel, laktoz hayvansal kaynaklıdır.
Laktoz
intoleransı . laktozu yıkan enzimden yoksun kişilerde sık görülen bir
durumdur. Bu kişilerde laktoz bağırsak bakterileri tarafından yıkılarak,
gaz ve kramp oluşumuna neden olur. Bu sorunun önlenmesi için süt ürünleri
tüketirken eksik olan enzimin (laktaz) alınması ya da laktozun yıkılması
için önceden bu enzimle muamele edilmiş ürünler tüketilmelidir.
|
3. Polisakkaritler (
Kompleks şekerler)
-Çok sayıda monosakkaritin (glikozun)
dehidrasyonu ile oluşan büyük moleküllü (polimer) karbonhidratlardır.
-Genellikle glikoz moleküllerinden oluşan polisakkaritlerin
yapısında fruktoz, galaktoz ve azot içeren monosakkaritler de bulunabilir.
-Kurulan glikozit bağı
kadar su oluşur veya kullanılan monosakkarit sayısının bir eksiği (n-1) su
oluşur.
-Hücre zarından doğrudan geçemezler.
-Sindirilmeden kana karışamazlar.
-Üretimleri dehidrasyon tepkimesi, yıkımları hidroliz ile olur.
-Önemli polisakkaritler:
a) Depo polisakkaritler: Nişasta ve
glikojendir.
-NİŞASTA: Fazla glikozun bitki
hücrelerindeki depo şeklidir. Glikoz monomerlerinden oluşan depo polisakkaritidir.

-Hücredeki
plastitlerde depolanır.
-
Ayrıca kök, gövde, yaprak ve tohum gibi bitki kısımlarında depolanır.
-İnsan
ve hayvan hücrelerinde üretilmez, depolanmaz. Fakat sindirim sistemlerinde
hidroliz edilerek glikoz birimlerine ayrılıp kana geçer. Çünkü hayvanların
sindirim sistemlerindeki enzimler hidroliz reaksiyonları ile glikoz
monomerleri arasındaki glikozit bağları parçalar.
-
Nişasta soğuk suda erimez. Ancak nişasta süspansiyonu, 60-70°C’de
ısıtıldığında tanecikler birden şişerek jel oluşturur.
Glukozun nişasta
şeklinde depo edilmesinin temel amacı, hücre içi osmotik basıncın
ayarlanmasıdır. Çünkü glukoz suda çözünür, osmotik basıncı arttırır.
Nişasta suda
yeteri kadar çözünmez.
|
-Bazı
basit nişastalar dallanmamış düz zincir şeklinde iken bazıları az da olsa dallanma
gösterir.
-GLİKOJEN: Glikozun fazlası bakteri,
arke, mantar ve hayvan hücrelerinde glikojene dönüştürülerek depo edilir.

-Suda çözünmez.
-İnsanlar besinlerle vücuduna aldığı glikozun fazlasını
karaciğer ve çizgili kaslarında glikojen şeklinde depo ederler.
-Kas hücrelerindeki glikojen depoları sadece kas hücreleri
tarafından tüketilir, kana verilmez. Karaciğerdeki depo glikojen ise
gerektiğinde glikoza dönüştürülerek kana verilir. Glikojen memeli bir
hayvanın kanında bulunmaz.
-Nişastadan çok daha fazla dallanmış yapıya sahiptir. Bu şekilde
olması yıkımını kolaylaştırır.
b) Yapısal polisakkaritler:
-SELÜLOZ: Yeryüzünde en çok bulunan
karbonhidrat çeşididir.
-Çok sayıda glikoz molekülünün dehidrasyonu ile oluşur.
-Bitkilerde hücre çeperinin temel maddesidir.
-Selüloz bitkinin sert ve kuvvetli olmasını sağlar.
-Dallanmış yapı göstermez. Suda çözünmez.

-İnsan ve hayvanlarda selülozu sindirecek enzim bulunmadığı için
selüloz sindirilemez.
-Ancak selüloz bağırsaklardan mukus salgısını uyardığı, mukus da
besinlerin bağırsaklardaki hareketini kolaylaştırıp kabızlığı önlediği için
selülozun sağlıklı bir diyette yer alması önemlidir.
Ot yiyen
hayvanlar ve termitler gibi böceklerin sindirim sistemlerindeki mikro organizmalar
selülozu parçalar. Dolayısı ile bu canlılar selülozdan faydalanmış olur.
|
KİTİN: Yapısında azot (N) bulunan tek
karbonhidrattır.
-Azotlu glikoz türevi monomerlerinden oluşur.

-Böcek, örümcek, kabuklular (istakoz, yengeç karides) gibi eklem
bacaklıların dış iskeletinin yapısını oluşturur.
-Ayrıca mantarların hücre çeperlerinde de bulunur. Suda
çözünmez.
-Kalsiyum karbonat ile birleşerek sertleşir.
-Saf kitin sağlam ve esnek olduğundan ameliyat ipi olarak da
kullanılır.

|
SORU 1.
(2025-MSÜ/FEN)
I. Bakteriler
II. Bitkiler
III. Mantarlar
IV. Hayvanlar
Yukarıdaki
canlıların hangilerinde glikojen sentezi görülür?
A) II ve III B)
III ve IV C) I, II ve III
D) I, II ve IV
E) I, III ve IV
SORU 2.
(2023-TYT/FEN)
Selüloz,
kitin ve nişasta ile ilgili;
I.
polimer yapıda olma,
II.
yapısında azot bulundurma,
III.
dehidrasyon süreci ile oluşma,
IV.
hayvan hücrelerinde depo edilebilme
özelliklerinden
hangileri ortaktır?
A) I ve
III B) I ve IV C)
II ve III
D) I,
II ve IV E) II, III ve IV
SORU 3.
(2020-MSÜ/Fen)
Disakkaritlerin
özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A)
Disakkaritler, polisakkaritlerin monomerleridir.
B)
Disakkarit oluşurken monomerlerin birbirinin aynısı olması zorunlu
değildir.
C) Bir
disakkaritin oluşması sırasında bir molekül su açığa çıkar.
D)
Disakkaritlerin su kullanılarak yapı birimlerine ayrılmasına hidroliz
denir.
E)
Disakkaritlerin hidrolizi sırasında iki molekül arasında bulunan
glikozidik bağ yıkılır.
SORU: 4.
(2019-MSÜ/Fen)
Selülozun,
nişasta gibi bir bitki polisakkariti olmasına karşın nişastadan farklı olarak
insan sindirim kanalında sindirilememesinin nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A)
Selülozun dehidrasyon reaksiyonu ile oluşması
B)
Selülozun yapı birimlerinin birbirinin aynısı olması
C)
Selülozun daha uzun bir polisakkarit olması
D)
Selülozun bitki hücrelerinin sitoplazmasında değil hücre duvarında yer alması
E)
Selülozdaki glikozidik bağların nişastadakinden farklılık göstermesi
SORU 5.
(2018-MSÜ/Fen)
Çeşitli
canlılarda görülebilen;
I. nişastadan
glikoz elde edilmesi,
II.
disakkaritlerin sentezi,
III.
kitin sentezi
olaylarının
hangilerinde dehidrasyon gerçekleşir?
A)
Yalnız I B) Yalnız II C)
I ve III
D) II
ve III E) I, II ve III
SORU 6.
(2017 YGS)
Selülozun
insanlar tarafından sindirilmeyip dışarıya atılmasına karşın sağlıklı bir
diyetin önemli bir parçası olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisyle
açıklanabilir?
A) Yapı
biriminin glikoz molekülleri olması
B)
Yapısında glikozidik bağlar içermesi
C)
Küresel ölçekte en bol bulunan polisakkarit olması
D) Uzun
zincirli bir polisakkarit olması
E)
Sindirim kanalı duvarındaki hücrelerin mukus salgılamasını uyarması
SORU 7.
(2017 LYS): Yapısal bir polisakkarit olan kitin ile ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Saf
kitin yumuşak olmakla birlikte yapısına kalsiyum karbonat tuzunun
katılmasıyla sertleşir.
B)
Eklem bacaklı canlıların dış iskeletinde bulunur.
C)
Diğer polisakkaritlerden farklı olarak yapısında azot bulunur.
D)
Birçok mantarın hücre duvarının yapısına katılır.
E)
Böceklerin hücre zarının sertliğini sağlar.
SORU 8.
(2015 YGS)
Nişasta,
selüloz ve glikojen molekülleri için;
I.
yapı maddesi olarak işlev görme,
II.
aynı monomerden yapılmış olma,
III.
hücre içerisinde depolanabilme
özelliklerinden
hangileri ortaktır?
A)
Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I
ve II E) II ve III
SORU 9.
(2013 YGS)
Aşağıdaki
organik molekül çiftlerinden hangilerinin yapı taşı benzerdir?
A)
Glikojen-Kolesterol
B)
Glikojen-Nişasta
C)
İnsülin-Kolesterol
D)
İnsülin-Glikojen
E)
İnsülin-Nişasta
SORU 10.
(2010 YGS)
Yemek
yedikten sonra uzun süre yüzen bir insan enerji elde etmek için kandaki
glukozu kullandıktan sonra aşağıdaki moleküllerden hangisini ilk
olarak kullanır?
A) Kan
proteinlerini
B) Kas
proteinlerini
C)
Karaciğerde depo edilmiş glikojeni
D)
Kandaki aminoasitleri
E) Yağ
dokuda depolanmış yağı
SORU 11. (2010
LYS)
Aşağıdaki
tabloda X, Y, Z, T ve U maddeleri ile ilgili olarak karaciğerde
gerçekleşen bazı metabolizma olayları verilmiştir.

Not:
Gerçekleşen olaylar + ile gösterilmiştir.
Tablodaki
bilgilere göre X, Y, Z, T ve U maddelerinden hangisi glikojeni
göstermektedir?
A)
X B) Y C) Z D) T E) U
CEVAPLAR
1. Bitkiler hariç diğerlerinde
glikojen sentezi görülür.
CEVAP: E
2. Hepsi polimer yapıda ve
dehidrasyon süreci ile oluşur.
CEVAP: A
3. Polisakkaritlerin monomerleri
disakkaritler değil, monosakkaritlerdir:
CEVAP: A
4. Nişasta gibi selüloz bir glikoz
polimeridir. Ancak bu iki polimerin bağları birbirinden faklıdır. Bu farklılığın
temeli glikozun iki halkasal formu olmasıdır. Bu halkasal formu alfa ve beta
olarak adlandırılır. Nişastadaki bütün glikoz monomerleri alfa, selülozdaki
bütün glikoz monomerleri beta konfigürasyondadır.
CEVAP: E
5. Nişastadan glikoz elde edilmesi,
nişastanın hidrolizi ile olur.
CEVAP: D
6. İnsanda selülozu sindiren enzim
bulunmaz. Onun için selülozdan besin olarak faydalanamaz. Ancak selüloz,
sindirim kanalı içindeki hücreleri uyararak mukus salgısını artırır.
CEVAP E
7. Böceklerin hücre zarında değil,
dış iskeletlerinde bulunur.
CEVAP E
8. Selüloz yapısal, glikojen ve
nişasta deposaldır. Hepsinin monomeri glikozdur.
CEVAP B
9. Glikojen ve nişasta çok sayıda
(n) glukozdan oluşur.
CEVAP B
10. Kandaki glukozun fazlası
karaciğerde glikojen şeklinde depo edilir. Kan glukozu kullanıldıktan sonra
da ilk olarak karaciğerde bulunan glikojen glukoza çevrilerek kana verilir ve
hücrelerde enerji için kullanılır.
CEVAP : C
11. Glikozun fazlası karaciğerde glikojene
dönüştürülerek depolanır. Canlının ihtiyaç duyduğu durumlarda yıkımı
gerçekleşerek kullanılabilir. Dolayısı ile karaciğerde glikojenin, sentezi, yıkımı ve depolanması
gerçekleşir.
CEVAP A
|