BİYOLOJİ PORTALI

Bu yazıyı paylaşabilirsiniz

KOMÜNİTE EKOLOJİSİ

11.  SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI

11.2.1. Komünite Ekolojisi

Anahtar Kavramlar

biyolojik çeşitlilik, ekosistem, komünite, rekabet, simbiyotik ilişki, süksesyon

11.2.1.1. Komünitenin yapısına etki eden faktörleri açıklar.

Komünitelerin içerdiği biyolojik çeşitliliğin karasal ekosistemlerde enlem, sucul ekosistemlerde ise suyun derinliği ve suyun kirliliği ile ilişkili olduğu vurgulanır.

11.2.1.2. Komünitede tür içi ve türler arasındaki rekabeti örneklerle açıklar.

Komünitelerde av-avcı ilişkisi vurgulanır.

11.2.1.3. Komünitede türler arasında simbiyotik ilişkileri örneklerle açıklar.

Parazitlik ve mutualizm insan sağlığı ile ilişkilendirilir (bit, pire, kene, tenya, bağırsak florası).

11.2.1.4. Komünitelerdeki süksesyonu örneklerle açıklar. Süksesyonun evrelerine girilmez.

-Komünite: Aynı alan içerisinde birbiriyle ilişkili farklı popülasyonların oluşturduğu topluluğa denir.

-Popülasyon: Belirli bir yerde, belirli bir zamanda bulunan, aynı tür içinde yer alan canlılar topluluğuna popülasyon denir.

-Komünite ekolojisi: Popülasyonlar arasındaki avcılık, rekabet gibi etkileşimlerin komünite yapısı üzerindeki etkilerini inceler.

Bir komünite içerisinde başka komüniteler de bulunabilir. Örneğin bir ormanda bulunan bütün mikroorganizmalar, bitkiler ve hayvanlar bir komüniteyi oluşturur. Ayrıca bir hayvanın sindirim boşluğunda bulunan çeşitli mikroorganizmalar da komünite olarak kabul edilir.

-Ekoton: Koşulları farklı komüniteler arasındaki geçiş bölgelerine ekoton denir.

Ekotonlarda;

-Birey sayısı azalırken tür çeşitliliği artar. (Tatlı ve tuzlu su ekotonları hariç)

-Türler arası rekabet fazladır.

-Toleransı (hoş görüsü) en fazla olan türler yaşar.

-Madde dönüşümü hızlıdır.

-Baskın tür: Bir komüniteyi oluşturan türlerin sayıları ve dağılımları değişiklik gösterebilir. Komünite içinde sayı ve faaliyet bakımından en fazla göze çarpan türe baskın tür denir.

A. Komünitenin Yapısı ve Komüniteye Etki Eden Faktörler

-Bir komünitenin bulunduğu ortamdaki çevresel koşullar komünitedeki türlerin çeşitliliğini ve dağılımını etkiler.

-Örneğin sıcaklık, nem, yağış, besin vb. faktörler tür çeşitliliğini dolayısıyla komünite tipini ve büyüklüğünü etkiler.

-Ekvator'dan kutuplara, ovalardan dağlara doğru değişik tip ve büyüklükte komünitelere rastlanır. Komüniteler, tür çeşitliliği bakımından farklılık gösterir.

-En az tür çeşitliliği kutup bölgelerindeki komünitelerde görülürken orta enlemlere doğru gidildikçe çeşitlilik artar ve tropikal bölgelerdeki komünitelerde tür çeşitliliği en yüksek düzeye ulaşır.

Karasal ekosistemlerde tür çeşitliği enlemlere bağlı olarak değişir.

-Enlemler güneş ışığının yer yüzünde eşit dağılmamasına neden olur. Işık da hem ısının yer yüzündeki dağılımında hem de üreticilerin besin üretiminde etkilidir.

-Sucul ekosistemlerde tür çeşitliliği suyun derinliği ve kirliliği ile ilişkilidir.

-Sucul komünitelerde tür çeşitliliğini etkileyen en önemli faktörler, suyun derinliği ve temizliğidir. Işığın suyun derinliklerine ulaşabilme oranı, su içindeki tür çeşitliliğini önemli ölçüde etkiler. Güneş ışınlarının ulaşabildiği yerlerde sıcaklık, canlıların yaşayabilmesi için uygun olur. Ayrıca ışığı kullanarak fotosentez yapan üretici canlıların sayısı da arttığından tür çeşitliliği de fazladır.

-Işığın ulaşmadığı bölgelerde ise tür çeşitliliği çok daha azdır. Aynı şekilde kirliliğin fazla olduğu sularda da tür çeşitliliği azdır.

-Su kirliliğinin artması sudaki canlılara ışığın ulaşmasını engelleyecektir. Bu da sudaki üreticilerin azalmasına ve diğer canlıların da olumsuz etkilenmesine neden olacaktır.

Derin sularda, yüzeyden dibe doğru gittikçe ışık, ısı, oksijen gibi yaşamsal faktörler azalacağından tür çeşitliliği de azalır.

-Günümüzde çevre kirliliğinin artışı komüniteleri olumsuz yönde etkilemekte ve komünitelerin yapısında bozulmaya neden olmaktadır. Kirlilik derecesi arttıkça komünitelerdeki çeşitlilik azalır.

B. Komünitelerde Rekabet ve Av-Avcı İlişkisi

1.  Komünitede Rekabet (-/-)

Canlıların besin, yaşama alanı, çiftleşme gibi faktörleri elde etmek için birbirleriyle yarışmasına rekabet denir. 

-Aynı türe ait bireyler arasındaki rekabete tür içi rekabet denir.

- Örneğin bir tarladaki buğdaylar arasında topraktaki besin tuzları ve su bakımından rekabet görülebilir. Bu nedenle bitkiler yakın aralıklarla ekilmişse rekabet fazla, uzak aralıklarla ekilmişse rekabet daha azdır. Rekabetin fazla olduğu durumlarda bitkiler iyi gelişemez.

-Farklı türlerin bireyleri arasındaki rekabete ise türler arası rekabet denir.

Örneğin buğday tarlasındaki buğdaylar ile ayrık otu arasındaki rekabet, türler arasındaki rekabete örnektir.

Canlıların büyük bir kısmı oksijeni ortak olarak kullanır. Ancak oksijen sınırlı bir kaynak olmadığından canlılar oksijen için rekabet etmez.

-Bir canlının beslenmek, korunmak, saklanmak, üremek ve diğer canlılarla ilişki içerisinde olmak için gösterdiği faaliyetlerin tümü o türün ekolojik nişi olarak adlandırılır. Ekolojik niş ile bir canlının ekolojik rolü ifade edilir. Bir canlının ne ile beslendiği, nerede yaşadığı veya hangi canlılar ile etkileşim içinde olduğu sorularının cevabı o canlının ekolojik rolünü oluşturur.

-Rekabet, canlıların ekolojik rollerinin çakışmasıyla oluşur. Rekabet sonucu zayıf olan tür ya farklı kaynağı kullanmak üzere değişime uğrar ya da ortadan kalkar.

-Tür içi ve türler arası rekabet, bitki ve hayvan popülasyonlarının büyümesini sınırlar ve popülasyonları dengede tutar.

-Rekabetin en önemli etkeni türlerin gelişme ve olgunlaşma dönemleridir. Gelişme ve olgunlaşma dönemi arasındaki fark azaldıkça rekabet artar.

-Aynı komünite içerisinde yaşayan türlerin gelişme ve olgunlaşma dönemleri ne kadar farklıysa türler arasındaki rekabet o ölçüde azalır.

 

Rekabette elenme prensibi

-1934 yılında Rus ekolog G.F. Gause (G.F.Gaus), Paramecium aurelia ve Paramecium caudatum adı verilen iki protista türü ile yaptığı laboratuvar deneylerinde türler arası rekabetin etkilerini araştırmıştır.

Buna göre;

1. Gause, her gün sabit miktarda besin eklediği farklı kültür ortamlarında bu iki protista türünü yetiştirmiş; her iki protista türünün de hızla arttığını, popülasyon büyüklüğü belirli bir düzeye ulaştıktan sonra birey sayısının aynı düzeyde kalmaya devam ettiğini görmüştür.

2. Daha sonra bu türleri aynı kültür ortamında yetiştirdiğinde Paramecium aurelia besin bulmada daha başarılı olmuş daha hızlı üremiş, Paramecium caudatum türleri ise besin bulmada P. aurelia kadar başarılı olamadığı için yok olmaya başlamıştır.

 

SONUÇ: Gause, iki türün çok benzer olup, aynı sınırlı kaynaklar için rekabet ettiği ve aynı alanda birlikte bulunamayacağı sonucuna vardı.

2. Av-Acı İlişkisi (+/-)

-Bir canlının başka bir canlıyı beslenme amacıyla yakalamasına avlanma denir. Yenilen canlıya av, yiyen canlıya avcı denir.

-Bir canlı hem av hem de avcı olabilir. Yılan fareyi yediği için avcı, şahin tarafından yenildiği için de av durumundadır.

-Av ve avcı tür arasında bir denge bulunur.

Örneğin vaşak beslenmek için tavşanı avlar. Avlanma sonucunda vaşak popülasyonu artarken tavşan popülasyonu azalır. Belirli bir süre sonra tavşan popülasyonunun azalması nedeniyle vaşaklar besin bulamaz. Besin bulamayan vaşak popülasyonunda ölüm, göç ve rekabet görülür. Bu da vaşakların sayısının azalmasına, tavşan popülasyonunun artmasına neden olur. Av artarken, avcı azalır. Buna av-avcı ilişkisi denir.

Grafik: Av avcı ilişkisi

 

Bir komünite içerisinde av-avcı ilişkisi; iki hayvan arasında oluyorsa predatörlük, avcı bir hayvan türü, av da bir bitki türü ise herbivorluk (otlama) adını alır.

KOMÜNİTELERDE SİMBİYOTİK İLİŞKİLER

-İki farklı türe ait bireyin ya da popülasyonun yarar ve zarar gözetilmeden birlikte yaşamasına simbiyoz (birlikte yaşam) denir.

- Simbiyotik ilişkide genellikle daha büyük olan organizmaya konakçı, daha küçük olana ise simbiyont adı verilir.

-Simbiyotik ilişkiler mutualizm, parazitizm, kommensalizm, amensalizm gibi farklı biçimlerde gerçekleşebilir.

Bir komünitede iki türe ait bireyler arası etkileşim durumu; +/– /0 ile sembolize edilir. (+); olumlu, (–); olumsuz, (0) ise bireyin bu ilişkiden etkilenmediğini gösterir.

A. Mutualizm (+/+)

-İki ya da daha fazla türün karşılıklı yarar sağladıkları bir yaşam şeklidir.

-Bu birliktelikten her iki canlı da yarar görür. Ayrıldıklarında ise her ikisi de zarar görür.

-Mutualizm ikiye ayrılarak incelenebilir:

-Zorunlu mutualizm: Birlikte yaşayan canlılar birbirlerinden ayrıldığında ikisi de zarar görür.

-Zorunlu mutualizm örnekleri:

1. Liken birliğini bir mantar türü ile bir alg türü oluşturur. Alg, fotosentez ile ürettiği besin ve O2ʼyi mantara verirken, mantar da bu birliğe su sağlama, bir yere tutunma ve koruma görevi yapar.

 

2. Baklagillerin köklerindeki nodüllerde yaşayan Rhizobium cinsi bakteri, havanın azotunu bağlayarak bitkiye geçmesini sağlar. Bakteri de baklagil sayesinde korunur ve beslenir.

3. Geviş getiren otçul hayvanların işkembelerinde yaşayan selüloz sindirici bakteriler besin ve barınağa sahip olurken, otçul hayvan da selülozdan yararlanmış olur.

4. Termitler (beyaz karınca), yediği odundaki selülozu bağırsaklarında yaşayan kamçılı tek hücreli canlı yardımı ile sindirirler. Buna karşılık, kamçılı tek hücreli canlıya besin ve barınak sağlarlar.

5. Tohumlu bitkiler ve onların polenlerini taşıyan tozlaştırıcı böcekler birbirlerine karşılıklı yarar sağlarlar. Böcek bitkinin polenlerinin yayılmasını sağlarken kendisi de bitkiden beslenir.

6. İnsan bağırsağındaki bazı bakteriler, kendileri için uygun yaşama ortamı bulurken, insan için B ve K vitamini sentezlerler.

-Gevşek mutualizm (İsteğe bağlı yararlanma): Canlıla birbirlerinden ayrıldığında zarar görmezler.

-Gevşek mutualizm örnekleri:

1. Kürdan kuşu timsahın ağzına konar ve timsahın dişleri arasında kalan besin parçalarını yer.

Kürdan kuşu timsahtan besin temin ederken; timsah da dişlerini temizletmiş olur.

2. Filler ile fillerin üzerinde yaşayan parazitleri yiyen kuş türlerinin arasındaki ilişki.

 

B. Kommensalizm (+/0)

Birlikte yaşayan iki türden biri bu birliktelikten yararlanırken (konuk) diğer tür (konak) etkilenmez.

-Kommensalizmin klasik örneği, pilot balıkları ile köpek balıkları arasındaki ilişkidir. Pilot balıkları köpekbalıklarıyla birlikte hareket ederek onların avladıkları avlardan arta kalanları tüketir. Bu birliktelikten pilot balıkları fayda görürken köpekbalıkları ne yarar ne de zarar görür.

-Pilot balıkları: +, köpek balıkları: 0

 

 

-Kommensalizme bir başka örnek: İstiridyenin sırt boşluğu içinde çok küçük bir yengeç türü yaşar. Yengeçler konağın yemediği ya da ondan arta kalan yiyeceklerle beslenir ve istiridye sayesinde dış etkenlerden korunur. Yengeç bu birliktelikten yarar sağlarken istiridye zarar ya da yarar görmez. (Yengeç: +, İstiridye: 0)

-C. Parazitizim (+/-)

-Birlikte yaşayan canlılardan biri yarar sağlarken, diğerinin zarar gördüğü birlikteliktir.

-Bu birliktelikte zarar gören canlıya “konak”, zarar veren canlıya da “parazit” denir.

Parazitler; bir hücreli, bitkisel ve hayvansal parazitler olmak üzere üç grupta incelenebilir.

-Bir hücreli parazitler: Bazı bakteriler, amipler ve kamçılılar ile sıtma mikrobu bir hücreli parazitlerdendir.

-Bitkisel parazitler: Yarı parazit ve tam parazit olmak üzere iki çeşidi vardır.

a. Yarı parazit bitkiler: Bu bitkinin kökleri gelişmediğinden, toprakta tek başına yaşayamaz. Örnek: Ökse otu

-Ökse otunun emeçleri (sömürge kök) gelişmiştir. Başka bitkiler üzerinde yaşar ve üzerinde yaşadığı bitkinin odun borularından su ve mineral alır. Organik besin almaz. Klorofili bulunur. Fotosentez yaparak kendi besinini kendisi üretir.

b. Tam parazit bitkiler: Bu bitkilerde klorofil yoktur. Kök sistemleri de yoktur. Üzerinde yaşadıkları bitkinin hem odun borularından su ve mineral; hem de soymuk borularından organik besin alırlar.

-Canavar otu, cin saçı ve küsküt otu örnek olarak verilebilir.

Yarı parazit bitki

Tam parazit bitki

Kök sistemi yok

Kök sistemi yok.

-Kloroplast var.

-Kloroplast yok.

-Fotosentez yapar.

-Fotosentez yapamaz.

-Konaktan su ve mineral alırlar.

-Konaktan organik besin, su ve mineral alırlar.

-Emeçlerini konağın odun borularına uzatırlar.

-Emeçlerini, konağın odun ve soymuk borularına uzatırlar.

-Yarı parazit ve tam parazit bitkilerde; kök sisteminin olmaması, emeçlerin gelişmiş olması ve konak canlının ksileminden inorganik maddeleri alma ortaktır.

-Hayvansal parazitler: İç parazitler ve dış parazitler olmak üzere ikiye ayrılır:

-a. İç parazitler: Diğer hayvanların vücutlarının iç kısmında yaşar. Tenyalar, karaciğer kelebekleri, bağırsak solucanı ve kıl kurdu örnek olarak verilebilir.

b. Dış parazitler: Diğer hayvanların vücutlarının dış kısmında yaşar. Bit, kene, uyuz ve sülük örnek olarak verilebilir.

İç parazit

Dış parazit

-Sindirim sistemi yoktur. Konağın sindirilmiş besinlerini kullanır.

-Sindirim sistemi gelişmiştir.

-Konağın iç kısmında yaşar.

-Konağın dış kısmında yaşar.

-Hareket, duyu ve sinir sistemi basit, üreme sistemi gelişmiştir.

-Duyu ve hareket organları iyi gelişmiştir.

D. Amensalizm (0;-)

Birlikte yaşayan türlerden biri, bu birliktelikten zarar görürken diğerinin etkilenmediği simbiyotik yaşam şeklidir. Örneğin; ceviz ağacının yaprak ve meyvelerinden salgılanan juglon adı verilen bir madde, yağmurla toprağa iner ve ceviz ağacının altında başka bitkilerin yaşamasına izin vermez. Ceviz ağacı bu durumdan etkilenmezken diğer bitkiler zarar görmüş olur.

Bir komünitede türler arası etkileşim tipleri

Etkileşen canlılar birlikte iken

Etkileşen canlılar ayrıldığında

Etkileşim tipi

1. Tür

2. Tür

Etkileşim tipi

1. Tür

2. Tür

Rekabet

-

-

Rekabet

+

+

Mutualizm

+

+

Mutualizm

-

-

Kommensalizm

+

0

Kommensalizm

-

0

Parazitlik

+

-

Parazitlik

-

+

Amensalizm

0

-

Amensalizm

0

+

Av-Avcı

+

-

Av-Avcı

-

+

+: Fayda görme, –: Zarar görme 0: Etkilenmeme

KOMÜNİTELERDE SÜKSESYON

- Bir komünitede etkinlik ve sayı bakımından fazla olan türlere baskın tür denir. Komünitelere genellikle baskın türün ismi verilir.

-Örneğin, meşelerin baskın olduğu ormanlara meşe ormanı adı verilir. Kara yaşama birliklerinde çok sayıda baskın tür bulunduğunda ise baskın türlerin genel özelliklerine göre isimlendirme yapılır. Örneğin, tropikal yağmur ormanları gibi.

-Belirli bir bölgede uzun bir zaman içinde türlerin aşamalı olarak birbirlerinin yerini almalarına süksesyon (ardıllık=sıralı değişim) denir.

Süksesyonlar birincil ve ikincil süksesyon olmak üzere iki grupta incelenir.

1. Birincil Süksesyon: Üzerinde canlı bulunmayan bir ortama canlıların yerleşmeye başlamasıyla gerçekleşir. Çıplak kayalar, buzulların olduğu sahalar, taş ocakları, kum tepeleri, yeni lav akıntıları, suyu ekilmiş gollerin taban kısımları, yeni oluşmuş adalar birincil süksesyonun başIayabiIeceği alanlardır.

2. İkincil Süksesyon: Daha önce üzerinde bir komünitenin bulunduğu toprak yapısı bozulmadan aşırı otlatma, kesim, yangın gibi nedenlerle bozulmuş ortamlarda yeni komünitelerin gelişmesidir.

-Örneğin orman yangınlarından sonra ilgili bölgenin kendini tamir etmesi.

Bir alanda birincil ve ikincil süksesyon sürecinin yaşanabilmesi için sırayla gerçekleşmesi gereken durumlar:

1– Bitkiden arınma: Ekolojik süksesyon sürecinin işleyebilmesi için ilk şart, alanın daha önce canlılar tarafından işgal edilmemiş olması veya o alanın çeşitli müdahalelerle mevcut bitkilerden arındırılmış olması gerekir.

2– Göç ve yerleşme: İkinçi şart, (çıplak) alanın yeniden ilk göç eden bitkilerle (öncü bitki) başlayarak çeşitli bitkilerce işgal edilmesidir. Göçlerle gelen bitkilerin bir kısmı alana yerleşir, bir kısmı da rekabette başarılı olamadığı için yok olur.

3– Ortamın değişmesi: Yerleşen bitkiler ve hayvanların etkisiyle toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri değişir.

4– Rekabet: Toprak yapısındaki değişiklikler sonucunda mevcut bitkiler arasında her bakımdan rekabet başlar. Rekabeti kazanan bitkiler o alana hakim olur.

5– Klimaks: Komünitede hakim olan türler arasında denge söz konusudur. Komünite klimaks evresinde bölgesel iklim ve diğer çevre faktörleriyle az çok dengededir. Dolayısıyla klimaks komüniteler kendi kendine yeterli durumdadır ve dışarıdan önemli bir müdahale gelmediği sürece komünite bu kararlı durumunu sürdürür.

-Ortam şartları anormal derecede değişmedikçe dengeli ve olgunluğa erişmiş bir komünite meydana gelir. Buna klimaks denir.

-Bir komünite, uzun süre değişmeden kalıyorsa bu komünite klimaks hâline gelmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

SORU 1. (2018-AYT/Fen Bilimleri)

Paramecium caudatum ve Paramecium aurelia türleri aynı tip besinlerle beslenmeye uyum sağlamış iki Paramecium türüdür. Aşağıdaki grafikte bu iki türün ayrı ayrı kültür ortamlarında yetiştirildiklerinde ve aynı kültür ortamında birlikte yetiştirildiklerinde popülasyon yoğunluklarının günlere göre değişimleri gösterilmiştir.

Bu deney ve sonuçlarına göre, bu iki tür arasında;

I. avlanma,

II. rekabet,

III. parazitlik

etkileşim şekillerinden hangileri görülmektedir?

A) Yalnız I          B) Yalnız II        C) Yalnız III

D) I ve II             E) I ve III

 

SORU 2. (2017-LYS2/BİY)

Bal özü almak için adaçayı bitkisinin çiçeğine gelen arı, beslenmesi sırasında başıyla kısır polen kesesini sapa bağlayan kısma bastırır. Bu arada verimli kese arıya çarpar ve polenler arının sırtına yapışır. Bu arı beslenmek üzere diğer adaçayı bitkilerine gittiğinde, vücuduna yapışan polenler bu çiçeklerin tepeciğine taşınır.

  Buna göre, adaçayı bitkisi ile bu arılar arasındaki ilişki tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kommensalizm              B) Mutualizm

C) Yarı parazitlik                 D) Dış parazitlik

E) Saprofitlik

 

SORU 3. (2017-LYS2/BİY)

Aşağıdaki grafikler, K ve L türlerinin popülasyon yoğunlukları ile hayatta kalma ilişkilerini göstermektedir.

 

Bu grafiklere göre,

I. K popülasyonunda, popülasyon yoğunluğu belirli bir düzeyin altında olduğunda hayatta kalma oranı daha yüksektir.

II. L popülasyonunda, popülasyon yoğunluğunun belirli bir düzeyin üstünde olması, hayatta kalmayı olumsuz yönde etkiler.

III. L popülasyonu hayatta kalma grafiğinin,            K popülasyonu hayatta kalma grafiğinden farklı olmasının nedeni, L popülasyonunda genetik çeşitliliğin daha yüksek olmasıdır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I         B) Yalnız II        C) I ve II

D) II ve III         E) I, II ve III

SORU 4. (2014 – LYS2 / BİY)

Aşağıdaki grafiklerde; K, L ve M ortamlarının her birinde birbiriyle yakın ekolojik ilişkisi olan birer çift canlı türünün, bulundukları ortamdaki birey sayılarının zamana bağlı değişimi gösterilmektedir.

Bu grafiklere göre; K, L ve M ortamlarının hangilerinde yaşayan canlı türleri arasında rekabet ortaya çıkmıştır?

A) Yalnız K          B) Yalnız L       C) K ve L

D) K ve M           E) L ve M

 

SORU 5. (2013- LYS2 / BİY)

Paramecium (terliksi hayvan) türlerinden olan P. aurelia ve P. caudatum türlerinin tek başına ve karışık kültürlerindeki birey sayıları aşağıdaki grafiklerde gösterilmiştir.

Bu grafiklere göre,

I. Her iki tür de aynı besini kullanabilmektedir.

II. Her iki türün üreme hızı aynıdır.

III. Aynı ortamda iki tür arasında rekabet ilişkisi vardır.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I       B) Yalnız III      C) I ve III

D) II ve III        E) I, II ve III

 

SORU 6. (2013- LYS2 / BİY)

Bir canlının sahip olduğu enerji, canlının değişik etkinlikleri arasında paylaşılır. Doğal seçilim, tüm canlıların gelecekte nesillerini sürdürebilmek için harcayacakları enerji ile bugün hayatta kalabilmek için harcayacakları enerji arasında optimum bir denge kurulmasını zorlamaktadır.

Aşağıdaki grafikte, bir canlının net enerjisinin, çeşitli koşullarda üç önemli etkinlik (yavru verme, rekabet, korunma) arasındaki paylaşımı verilmiştir.

Buna göre grafikte I, II, III ve IV ile gösterilen enerji paylaşımları ve bunların gerçekleştirildiği koşullarla ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi doğrudur?

 

Rekabet fazla

Avcı fazla

Seçilim baskısı eşit

Rekabet az

Avcı az

A)

I

II

IV

III

B)

I

IV

II

III

C)

II

I

III

IV

D)

II

IV

II

I

E)

IV

II

III

I

 

 

SORU 7. (2013- LYS2 / BİY)

Aşağıdaki grafikte numaralanmış eğrilerden hangisi, besin kaynakları sınırlı olan bir gölde bulunan ve yoğunluğu giderek artan bir balık popülasyonunda besin bulmak için bir bireyin harcadığı enerji miktarındaki değişimi göstermektedir?

A) 1      B) 2     C) 3      D) 4       E) 5

 

SORU 8. (2012 – LYS2 / BİY)

Aynı ortamda yaşayan iki farklı türün,

I. ekolojik nişlerinin aynı olması,

II. birinin, diğerinin besini olması,

III. üreme dönemlerinin aynı olması,

IV. habitatlarının farklı olması

koşullarından hangileri, bu türler arasında rekabete yol açar?

A) Yalnız I      B) Yalnız II       C) I ve II

D) I ve IV       E) III ve IV

 

SORU 9. (2010 – LYS2 / BİY)

İki farklı türün bireyleri arasında değişik ilişkiler olabilir. Aşağıdaki tabloda üç farklı ilişki, I, II ve III olarak adlandırılmış ve bu ilişkilerin K ve L canlıları üzerindeki etkileri gösterilmiştir.

İlişki tipi

K canlısı

L canlısı

I

+

+

II

+

0

III

+

-

0: Canlı üzerinde etkisi yok.

+: Canlı için yararlı bir etkisi var.

-: Canlı için zararlı bir etkisi var.

Buna göre, tabloda I, II ve III ile belirtilen ilişki tipleri aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?  

 

I

II

III

A)

Kommen

salizm

Mutualizm

Parazitizm

B)

Kommen

salizm

Parazitizm

Mutualizm

C)

Mutualizm

Kommen

salizm

Parazitizm

D)

Mutualizm

Parazitizm

Kommen

salizm

E)

Parazitizm

Kommen

salizm

Mutualizm

SORU 10. (2022-AYT/FEN)

Aynı habitatı paylaşan ve benzer ekolojik nişe sahip iki tür ile ilgili,

I. Bu türlerden birisinin ekolojik nişini değiştirmesi durumunda aynı alanı birlikte kullanmaya devam etmeleri beklenir.

II. Ortamda kullandıkları kaynaklar sürekli olarak arttıkça bu türler arasındaki rekabet de artar.

III. Bu türlerden biri her zaman diğeri üzerinde avcılık baskısı oluşturarak diğerinin ortamdan yok olmasına neden olur.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I     B) Yalnız II      C) I ve II

D) I ve III       E) II ve III    


SORU 11. (2000 ÖSS)

Bir popülasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır.

Aşağıdakilerden hangisinde verilenler, birey sayısında iki zaman aralığında görülen bu değişmeleri doğrudan sağlayabilecek nedenler arasındadır?

 

I. zaman aralığında

II. zaman aralığında

A)

Avcı hayvan sayısının artması

Popülasyon dışına göçün azalması

B)

Popülasyon dışına göçün artması

Avcı hayvan sayısının azalması

C)

Doğum oranının artması

Besin miktarının azalması

D)

Avcı hayvan sayısının artması

Hastalıkların azalması

E)

Hastalıkların artması

Besin rekabetinin azalması

SORU 12.  (2021-AYT/FEN)

Aşağıda, aynı ekosistemde yaşayan canlılar arasındaki simbiyotik etkileşimlerle ilgili örnekler verilmiştir:

I. Baklagil ve baklagil köklerindeki nodüllerde

yaşayan bakteri birlikteliğinde bakteri, havadaki azot gazını bağlayarak baklagilin azotu kullanabilmesini sağlarken baklagil ise bakteriye organik besin sağlar.

II. Mandalar ile bir çayırdaki böceklerin birlikteliğinde mandalar, otlamaları sırasında otlar arasındaki böcekleri ezerken kendisi bu durumdan bir fayda sağlamaz.

III. Sucul kaplumbağalar ve onların kabukları üzerinde yaşayan yosunların birlikteliğinde yosunlar, kaplumbağalar sayesinde yer değiştirip korunurken kaplumbağalar bundan etkilenmez.

Bu örnekler ile simbiyotik etkileşim çeşitleri aşağıdakilerin hangisinde doğru eşleştirilmiştir?

      Kommensalizm Mutualizm Amensalizm

A)          III                     II                  I

B)          I                       II                 III

C)          II                      I                  III

D)          I                      III                 II

E)          III                     I                   II

CEVAPLAR ve ÇÖZÜMLERİ

1. Aynı tip besinlerle beslenmeye uyum sağlamış iki Paramecium türü verilmiş. Ayrı ortamlarda benzer bir çoğalma eğrisi göstermektedirler. Aynı ortama konulduklarında bir süre her ikisi de benzer çoğalırken, azalan besin miktarından dolayı rekabet başlamakta ve Paramecium caudatum rekabette zayıf kalıp azalmaktadır. Aynı tip besinle beslendiklerinden avlanma veya parazitlik diyemeyiz. Cevap: B

 2. Arı çiçeklerden bezlenerek, çiçeklerde arı sayesinde tozlaşmayı sağlayarak karşılıklı yarar sağlanır. Cevap: B

 3. I. ve II. öncül grafiklere göre doğrudur. Ancak grafikler sadece popülasyon yoğunluğu-hayatta kalma özelliklerini göstermektedir. Bunun sebebi ile ilgili bir fikir vermemektedir. Cevap: C

 4. K ortamında bireyler birlikte azalıp birlikte artmış. Rekabet beklenmez. Cevap: E

 5. Benzer ortamda birey sayılarının artmış olması aynı besini kullanabildiklerini gösterir. Her iki türün üreme hızı aynı değildir. P. aurelia daha hızlı üreyebilmektedir. Aynı ortamda iki tür arasında besin için rekabet oluşur.

Cevap: C

 6. Verilen grafiğe göre I’de rekabet ve avcı sayısı az, II’de rekabet oldukça fazla, III’seçilim baskısı eşit, IV’de korunma için çok enerji harcanmış dolayısı ile avcı sayısı çok olmalıdır.

Cevap: D

 7. Besin kaynaklarının sınırlı olduğu bir ortamda balık sayısı arttıkça besin bulma olasılığı azalacağı için birey besin bulmak için daha fazla enerji harcar.  Cevap: D

 8. Aynı ortamda yaşayan iki farklı türün rekabet etmesi için ekolojik niş benzerliği gerekir. Birinin, diğerinin besini olması av-avcılık ilişkidir. Farklı türler olduğu için üremede rekabet olmaz. Habitat farklılığı da rekabeti azaltır. Cevap: A

 9. Mutualizm:+/+, Kommensalizm:+/0, parazitizm:+/- olmalıdır. Cevap: C

 10. Cevap: A

 11. Doğum oranının artması I’ deki birey sayısının artış sebebi, Besin miktarının azalması II’deki birey sayısının azalma sebebi olabilir. Cevap: C

12. I. Karşılıklı yara ilişkisi: Mutualizm

II. Birisi zarar görürken diğerinin bunda faydasının olmaması: Amensalizm

III. Birisi yarar görürken diğerinin etkilenmemesi: Kommensalizm

Cevap: E

 

Sosyal medyada bizi takip edebilirsiniz


Yorum Bırak



DİĞER BAŞLIKLAR

KONU BAŞLIKLARI

POPÜLER KONULAR